Showing 4 Result(s)

Spinoza ve Marx İlişkisi Üzerine Bir Düşünce Eskizi -2

Bir önceki düşünce eskizimizde Marx’ın felsefesinin Hegel’e uğramaksızın Spinoza’nın felsefesinin devamı olamayacağını; Spinoza’yı Marx’a, Marx’ı da Spinoza’ya bağlamaya çalışan fazla okumaların iki felsefenin de tutarlılığını bozduğunu savlamıştım. Bu noktada Spinoza’nın materyalizmini, Marx’ın geliştirdiği materyalist felsefeye göre pre-matüre kaldığını (ki bu anakronik olarak da doğru bir önerme. Bunun tersini tartışıyor olmamız ilginç olurdu) söylemiştim. Yine de Marx’ın felsefesinin Spinoza’nın felsefesinin belirli kavramlarıyla desteklenebileceğini, hatta bu desteklemenin ciddi anlamda zenginlik yaratabileceğini de düşünmekteyim.

Dayanışma Ekonomilerinin Gereklilikleri ve Örgütlenme Pratiklerine Dair Öneriler-2

İlk bölümde dayanışmaya dayalı üretim/tüketim birimlerini neden oluşturmamız gerektiğine dair çeşitli argümanlar aktarıp, daha pratik önerileri bu bölümde sıralayacağımızı belirtmiştik. Gerek dünyada gerekse de ülkemizde kapitalizmin çözüm üretemediği sorunları gören ve bu sorunlardan olumsuz etkilenen pek çok insan yeni dayanışma birimleri yeşertmek ve mevcut birimleri güçlendirmekle uğraşıyorlar. Bu nüveleri çoğaltmak ve kendi aralarındaki ilişki ağlarını daha sıkı örebilmek adına aşağıdaki öneriler üzerine tartışılabileceğini düşünüyorum.

Dayanışma Ekonomilerinin Gereklilikleri ve Örgütlenme Pratiklerine Dair Öneriler-1

Neoliberal politikalarla yönetilen ekonomilerin, yüzyılın başından beri hem kapitalizmin kendi iç dinamikleri açısından hem de geniş halk kitlelerinin bu politikalar sonucunda yaşadıkları hoşnutsuzluklar nedeniyle bir çeşit döngüsel kriz yıllarına girdiğini gözlemliyoruz. Kapitalizmin kriz döngüsü o kadar hızlanmış durumda ki artık bir tanesi bitmeden diğeri hakkında farklı uzmanlardan, kurumlardan uyarılar gelmeye başlıyor.