Konfederasyonun işçi sınıfı mücadelesine yönelik ana misyonlarından biri de hukuksal kazanımlar elde etme ve/veya edinilmiş kazanımları korumak olmalıdır. Bu çerçevede konfederasyon dahilinde gerek tekil, gerekse genel davaların takibinin yapıbileceği bir hukuk bürosu kurulması gerekmektedir. Bu hukuk bürosu tabii ki yurt çapındaki bütün davalı işçilerin tekil davalarına bakacak kadar geniş kurgulanamaz. Böyle bir önermede bulunsaydık eğer, hiç kuşkusuz hem para hem de personel sayısı açısından içinden çıkılmayacak bir proje öneriyor olurduk.
Hukuk bürosunun ana misyonu işçilerin çalışma ve hayat koşulları için net kazanımlar elde edebilecekleri ve de yurt çapında emsal teşkil edebilecek türdeki davaların kazanılmasını sağlamak ve elde edilen kazanımın aynı tipteki davalar için işlerliğini takip etmek olmalıdır. Bu büro hem kendisinin ilgilenmiş olduğu, hem de fiili olarak gelişmiş olan ve hak kazanılan bütün davaların hukuki envanterini elinde bulundurmalı ve bu verileri sürekli olarak güncellemelidir. Hukuk bürosu mevcut kılcallaşmış davaların hepsini bir araya getiren, davaların kazanılma ve kaybedilme sebeplerini analiz edebilen, yapılmış olan bir hata varsa eğer aynı türden hataları tekrar etmeyen, tersine kazanımları ileri götüren, hukuksal açıklıkları ve çelişkileri iyi görebilen ve kullanabilen hukuksal bir merkezi sinir sistemi görevini görmelidir.
Hukuk hepimizin gündelik hayatımızda sıkça gördüğümüz üzre, hukuktan anlamayan insanların ne yapacaklarını bilemedikleri ve çok kez bilgi sahibi olmadan, alelacele karar vermek zorunda kaldıkları bir alandır. İşçi direnişlerinin de bu büyük denizde pek çok kez boğuldukları, hukuk sürecinin direnişi yorduğuna şahit olmuşuzdur. Hukuk bürosu bireysel davaların yanı sıra bu tip önemli davalara da olabilecek en güçlü şekilde ağırlığını koymayı bilmeli; gerek suçlama, gerekse de savunma durumunda bağlı sendikanın ve konfederasyonun hukuk alanındaki sesi olmayı becermelidir.
Özellikle grev zamanlarında hukuki sürecin hızlı ilerlemesinin gerek maddi, gerek psikolojik olarak hem grevciler, hem de sendika açısından önemi göz önünde bulundurulduğunda; konusunda ileri derecede uzmanlaşmış bu avukatlar takımının konfederasyona hem güven, hem hukuki kazanım, hem de –mücadelenin daha kısa sürede kazanılması çerçevesinde- para tasarrufu sağlayacağı aşikardır. Burjuvazinin işçi direnişini kırmak için hukuksal süreçlerin ağır işlemesinden faydalanmasının önüne geçmek için bu süreçlerin hızlı şekilde tamamlanması amacıyla elden geldiğince bütünleşik bir şekilde ve karmaşaya mahal vermeden hareket etmek gerekmektedir. Bunun içinse hukuki sürecin tek elden yürütülmesi önemlidir. Hukuk bürosu bu önemli işlevi üstlenmelidir.
Hukuk bürosunun sağlayacağı kazanımlar önemli ölçüde örgütlenme teşkilatının da işine yarayacaktır. Devlet tarafından tanımlanmamış ama konfederasyon tarafından sendikal bir alan olarak tanımlanmak istenen alanlardaki hukuk problemlerinin çözümü için çalışmak, yollar bulmak ve de gerekli uzun prosedürlerde uzmanlaşmak bu büronun ana görevlerinden birisi olmalıdır. Şahsi deneyimlerimizde gördüğümüz üzre işçiler bu tip uzun yasal süreçleri sonuna kadar götürebilme ve finanse edebilme gücüne çoğu zaman sahip değildirler. Gerek Çalışma Bakanlığı, gerekse de ILO’yla ilişkili uzun süreçler haklı olarak bürokratik süreçler üzerinde çok fazla bilgisi olmayan işçileri yıldırmaktadır.
Konfederasyon bu tip tanımsız işçilerin alanlarını tanımlamak, sendikal alana dahil etmek ve de bir örgütlenme hattı çizmek durumundadır. Bu çerçevede hukuk bürosu çok uzun yıllar bile sürebilecek, ama en nihayetinde sendikal alanı yeniden tanımlayacak, sendikal topografyayı genişletecek planların hukuk ayağını üstlenmelidir. Taşeronlaşma gibi bir sürecin yaşandığı ekonomik hayatta artık her daim eski formlara uymayan işçilerle karşılaşacağımızı düşünürsek bu tip hukuk mücadelelerinin önemi daha net şekilde ortaya çıkacaktır.
Konfederasyonlar daha önce tanımlı olmayan alanlarda çalışan ve üzerlerinde büyük bir sınıfsal gerilim taşıyan bu tip işçi kitlelerini örgütlemek için yapısal önlemler almalıdırlar. Bu yapısal önlemlerden birisi de hiç kuşkusuz hukuk bürosu olacaktır.
Özet:
- Konfederasyon ve bağlı sendikalar hukuksal meselelerde tutarlı bir hat çizmelidir.
- Sendikal alana dair hukuksal süreçlerin derli toplu yürütülmesi için konfederasyon bünyesinde bir hukuk bürosu oluşturulmalı ve uzun vadeli hukuksal mücadeleler bu kurum aracılığıyla verilmelidir.
- Hukuk bürosu başka davalara örnek teşkil edebilecek tekil işçi davalarında çalışanın yanında yer almalıdır.
- İşkolu oluşturma davaları gibi uzun süreli hukuksal süreçler büyük bir titizlikle takip etmelidir.
- Taşeronlaşma süreçlerinin yarattığı hukuksal tanımsızlıklar ve karmaşıklıkla mücadelede iyi koordine edilmiş bir hukuk mekanizmasının önemli faydaları olacaktır.